Dr. Edward Lancaster; Fizik, Tarih, Fizyoloji, Kimya, Coğrafya, Kimya ve daha bir çok bilim dalında üst düzey başarıya sahip bir araştırmacıydı. Bunca bilgisine rağmen, ne bir başarısı, ne arkadaşı, ne de ailesi vardı. Ailesini henüz 5 aylıkken kaybetmişti ve hangi ülkeden olduğunu bile bilmiyordu. Amerika'ya gittikten sonra Edward Lancaster ismini almış ve bu isme alışmıştı. Edward, son zamanlarda "Paranormal Olaylar" hakkında araştırma yapıyordu ve biraz zaman akan bir araştırma süreci sonrasında, Küçük bir köyün 2 kilometre yakınında, "paranormal olayların" yaşandığı bir mağara hakkında söylentilerle karşılaşmıştı ve bu mağarayı incelemek için bahsedilen köye gitti. Köye vardıktan hemen sonra el fenerini ve güvenlik ekipmanını aldı ve içeri girdi. İçeriden bağırışlar geliyordu. Edward, kendisine bakan bir adam fark etti. "Merhaba?" dedi. Cevap alamadıktan sonra, "Beyefendi?" diyerek yeniden adamla konuşmaya çalıştı. Adam halen göz kırpmadan ona bakıyordu. En sonunda adamın yanına gitmeye karar verdi, tam adama 5 adım yaklaşmıştı ki… Puf. Adam gözlerinin önünde ortadan kaybolmuştu. Edward, biraz kafası karışık; biraz da korkmuş halde mağaranın daha derinlerine indi. Artık nereye gittiğini veya nereden geldiğini bilmediği bir noktadaydı ve birden başı ağrımaya başlamıştı. Çekilmez bir baş ağrısından sonra, yere yığıldı ve bir saat boyunca hiç kıpırdayamadan tavanı izledi. Kalktığında halen başı ağrıyordu, ama kendine gelmişti. Daha derine inmesi gerektiğini düşünüp yoluna devam ediyordu ki; yerde yatan bir insan gördü. Hayır, bu bir insan değildi… Kolları ve bacakları vardı, ama kesinlikle etten yapılmamıştı. Gördüğü şeyi sırtlandı, beklediğinden daha hafifti ve taşıması kolay oldu. 4 Saatlik bir arayıştan sonra, dışarı çıkmayı başardı ve bulduğu yaratığı kamyonetine yükleyip laboratuvarına götürdü. 1 Saat sonra, yaratık uyandı ve sordu: "Nedir bu?" Edward, "Beni anlayabiliyor musun?" dedi.
+ "Gayet net anlıyorum, şimdi çıkar beni buradan."
- "Üzgünüm, ancak seni salamam. Seni incelemem gerekiyor."
+ "Kendi mezarını kazıyorsun, ölümlü."
- "Lütfen devam et, konuş."
+ "Ben senin oyuncağın değilim, cahil köle!"
- "Etkileyici. Nasıl konuşabiliyorsun?"
+ "Ben senin tanrınım, yaratıcıyım! Yaşam yaratabilirken, konuşmak nedir ki?"
- "Anormal varlıklar hakkında araştırmalarım sırasında tanrıya inancımı kaybettim."
+ "Düşündüğün tanrı olmadığımdandır."
- "İsmin nedir?"
+ "Arkhos."
- "Memnun oldum Bay "Arkhos" benim ismim de-
+ "İsmini biliyorum."
- "İsmimin ne olduğunu söyler misin? Araştırma amaçlı."
+ "İsmin Edward Lancaster."
- "Etkileyici. Pekala, bu konuşmaları sürekli olarak yapalım."
+ "Çok fırsatın olmayacak."
Yaklaşık üç yıl boyunca Dr. Edward'ın araştırmaları sürdü. Bir süre sonra altı farklı bilim insanını bir araya getirdi, bu bilim insanları, işlerini geliştirmek ve resmileştirmek adına bir yatırım yaptı ve Aetherium Kuruluşu'nu kurdular. Kuruluş, ilk olarak bilinen diğer anomalileri ele geçirmek ve Kuruluş tesisinde muhafaza etmeye odaklandı. Sonrasında ise daha büyük yatırımlar yaparak askeri birliklere ve daha fazla tesise sahip oldu. Fakat Arkhos, tanrı, güçleniyordu. Üç yılın sonunda, Arkhos sonunda yeterince güç toplamıştı ve kaçmak için hazırdı. Dünyadaki bazı etkenler onu zayıf düşürmüş, güçlenme sürecini çok yavaşlatmıştı. Arkhos yerle bir etti. Önüne çıkan her şeyi yok etti, yıllar önce yemin ettiği gibi tüm Alef'leri ölümsüzlük ile lanetledi ve Dünya'dan olabildiğince uzaklaştı. Arkasına baktığında, Dünya'yı son bir kez fiziksel gözlerle gördü ve insanları bir gün yerle bir edeceğine yemin ettikten sonra yeniden fiziküstü formuna girdi.
Arkhos'un kaçışı üzerine Kuruluş, diğer anomalilerin kontrol altına alınmasına odaklandı. 7 Alef, 7 Ölümsüz, 7 Kurucu; ölümsüzlük lanetine zaman içinde alıştı ve ayak uydurdu. Birbirlerinden başka hiçbir dostları yoktu artık. Bir süre sonra, Kuruluşun ve kimliklerinin gizliliğini garantiye almak için kod isimleri kullanmaya karar verdiler. 6 Yönetici kod ismini söylerken, Dr. Edward sessizce onları dinledi.
Tüm gözler ona bakınca, yüzüne sinsi bir gülüş kondu ve dedi ki: